anı


kar beyaz bir duvak gibi yağdı

İstanbul’a dün gece

ben sıcak tutan giysilerimin içindeydim

sokak çocukları

kuşlar

kediler

köpekler

ve mekansızları bu alemin

cevabı belli bilmece

ağla gözlerim


araba farları doldu kirpiklerime

Işıklara bindim

ver elini çocukluk günlerim


sahi bir zamanlar bu kentte ateş böcekleri vardı

kanlı yıllardan önceydi

sisli ılık ilkbahar aylarında

leylak ve hanımeli kokusuyla

eserken bahar yeli

murada ermiş genç kızların gözleri gibi

ışıl ışıl dans edip

göz kırparak

bir sevda masalı anlatırlardı