yetmişsekiz



doktor, avukat, hakim, savcı, iktisatçı olmaya gönderilmişlerdi

öldürüldüler

sağ kalanlar işkenceye çekildi

ameleler hem vardı hem yoktu bakışlarında

annebabaların gözlerini yaşamaktı talihsizliğimiz

kabristana taşıdık omuzlarımızda

Türk bayrağına sarılı bedenleri

toprağa gömdük

sonra biz de yaşadık be gülüm

bayrak yünlüydü inanmadığımız

nöbetlerde sıcak uyurduk

kalanların kimi alkolik oldu

kimi acımasız patron

biz o yollara sapmadık aybalam küçüğüm pulim hewalim

her dilde acıyı anladık

o nedenle parlıyoruz hala

insanlığın zamandaki yolculuğunda