hasret


o subayın gözlerine mi meftundu

sarı yaldızlı meçine mi

nerden bileyim


görece usulüyle evlendirip

atıvermiştir kendini

zemini oynak sahnelerden

güvencenin çekiciliğine


siyah beyaz eski kadının

sesindeki Hasret

ikide bir dolanıyor dilime

ben doğmadan çok önce doğmuş

ben yaşarken ölmüş İstanbul şehrinde


bu hasreti kim çekmiş dersen

bilemem

ağır sevdalar kaldı mı

hızlı adiliklerin devrinde